Bozulmuş ve olumsuz beden algısı kişinin gerçek ağırlığından çok, algıladığı beden ağırlığıyla ilişkili bir durumdur. Olumsuz beden algısına sahip kişiler bedenlerini beğenmez ve bedenlerinin başkaları tarafından da beğenilmeyeceğini düşünürler.
Vitrin mankenleri, magazin programları, dergi kapakları gibi pek çok faktör bireylerin kendi bedenlerine ilişkin olumsuz algılara kapılmasına neden olmaktadır. Özellikle sosyal medyada paylaşılan sıfır beden ve kaslı vücut yapısına sahip bireyler, çocuklar için üretilen oyuncakların verdiği mükemmel vücut mesajı, kişileri küçük yaşlardan itibaren mükemmel bir vücuda sahip olmaları gerektiğini empoze etmektedir. Bazen bu durum kişi ideal kilo aralığında olsa bile kendisini olduğundan daha iri ve daha kilolu olarak görmesine neden olmaktadır.
Neredeyse tüm dünya uluslarında güzellik ve başarı dış görünüş ile eş değer görülmektedir. Güzellik kadınlarda ince bir bedene sahip olmak iken; erkekler için kaslı, sportmen bir vücut yapısına sahip olmaktır. Bu durum; toplumun dayattığı mükemmel fiziki görünüme sahip olamayan kişilerde, özgüvenlerinin ve özsaygılarının azalmasına neden olmakta, kendilerini her konuda yetersiz ve başarısız görmeleri ile sonuçlanmaktadır.
Bozulmuş beden algısına sahip kişilere, genellikle aç kalma ve tıkınırcasına yeme gibi bozulmuş beslenme alışkanlıkları da eşlik eder. Bu bulgular ışığında beslenme ve diyet programlarının sadece kilo vermeye odaklanmak yerine sağlıklı beslenmeye odaklanması daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bunun yanında olumsuz beden algısına neden olan psikolojik ve sosyal sorunların çözümü için bir profesyonelden destek almak da çok iyi sonuçlar verecektir.