Erken uyanma, iştahsızlık ve kilo kaybı depresyon belirtisi
Anne olmak bir kadın için yalnızca mutluluk dönemi değil aynı zamanda ruhsal durum değişiklikleri nedeniyle ortaya çıkan, kaygı ve depresyonun yaşanabildiği bir zaman dilimidir.
Bu dönemdeki depresyon; hafif mizaç bozukluğu, huzursuzluk, bitkinlik, erken uyanma, kilo kaybı, iştahsızlık, kendini kınama, tepkisizlik, mutsuzluk, değersizlik hissi, intihar düşüncesi ya da girişimi gibi öznel belirtilerle karakterize olan, şiddetli bir hastalığa kadar uzanabilen geniş bir yelpazeyi içerir. Gelişmiş ülkelerde gebelikten sonra görülen ruhsal problemlerle ilgili hastalıklar ciddi bir öneme sahip olduğundan, bu süreçte annelerin psikolojik destek almaları sağlanır. Ancak gelişmekte olan ülkelerde bu önem oldukça sınırlı kalmaktadır ve bu durum, anne ile bebeğin sağlığı olumsuz yönde etkilemektedir.
Doğum sonrası her 10 kadından biri depresyon riski altında
Doğum sonrası depresyon ilk 4-6 hafta içerisinde ortaya çıkar ve tanı konulabilmesi için de belirtilerin en az 2 hafta sürmesi gerekir. Gebelik sırasında yaşanan depresyon dünyada her 10 anneden 5’inde görülürken, doğum sonrası depresyon 10 annenin 1’inde görülür. Prenatal denilen hamilelik öncesinde ve perinatal denilen hamilelik sırasındaki bazı duygu durumları, doğum sonrasında bir depresyonun habercisi olabilir.
Belirtileri önemseyin
Bu risklere dikkat!
Doğum sonrası depresyondan kurtulmak mümkün!
Gebelik sonrası depresyon ile başa çıkmak için öncelikle içinde bulunulan gerçekliğin farkına varılmalıdır. Hayatın hem iyi hem de sıkıntılı olan dönemlerinin olabileceği kabul edilmelidir. Alınabilecek basit önlemler ve yaşam değişiklikleri ile sorun karmaşık bir hal almadan çözülebilir. Doğum sonrası depresyona karşı şu önlemler alınabilir;