GÜNCEL Haberleri
YAZAR MİYASE KOÇ

‘‘Adem, Havva’sına uyacak kadar aşık, Havva hatalar yapmaya meyilli olacak kadar hayat dolu olmasa, yaratıcı bizi dünyada çoğaltmak için başka bir sebep bulamaz mıydı? Bulurdu elbette; ancak o zaman dünya böyle büyük bir aşk hikâyesi ile başlangıç tohumları serpmezdi. Sevdiğine kavuşunca dünya evine girmek, cennetten dünyaya sürgün edilmiş iki aşığın hikâyesiyle başladı…’’

YAZAR MİYASE KOÇ
PAYLAŞ
A
Haberi Oku

Kendine özgü tarzıyla kaleme aldığı yaşanmış hikâyeleri konu alan Elmadan Aşklar Kitabının Yazarı Miyase Koç ile kitabı hakkında konuştuk.

 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

 

1989 İstanbul doğumluyum, aslen Konyalıyım. 10 yaşından itibaren Konya’da yaşamaya başladım. Eğitim hayatımı burada satış - iletişim üzerine tamamladım. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler mezunuyum. İş hayatıma 17 yaşımda başladım. Satış - iletişim üzerine uzun yıllar bu alanda aktif rol aldım.

 

Kitaplar hayatınıza nasıl girdi kitap yazmaya nasıl karar verdiniz?

 

Kitap okumayı severim ama yazmak esasen çok tesadüf oluştu. Her şey aslında iletişim temelli başladı diyebilirim. Hani herkesin çevresinde içinden çıkamadığı durumlarda “Şimdi buna ne yanıt vereyim?” diye fikir aldığı birileri olur ya işte ben tam olarak o birilerindendim. İnsanların anlattıklarını da yazıya dökmeyi seviyorum. Herkesin genelleme duygularından yazdıklarımı okuyanlarda “Aaa beni anlatmışsın” tepkileri doğuyordu.

 

“Elmadan Aşklar” çok eski bir hikaye benim için. Bir dönem yazılarımı biriktirdiğim bir ajandayı doğum günü hediyesi olarak kitaba çevirmek isteyen bir arkadaşım vardı. O yıl 22 yaşına girecektim. Birisi kapak tasarladı, diğeri mizanpaj ayarladı ve ortaya çok şirin bir kitap çıktı.

 

 “Elmadan Aşklar” ilk olarak 25 adet basıldı. Benim için çok değerli ve eğlenceli bir doğum günü hediyesiydi. Sonrasında belirli sayıda kitabı bastırıp satışını yaptık ve ilgi beklediğimden fazlaydı. Doğunun hiç bilmediğim bir ilçesinden değerli hocalarımız öğretmen evine bir miktar kitap sipariş etmişlerdi. Kitabımın oraya ulaşması beni duygulandırdı. Bu benim kırılma noktam oldu. Çalışma hayatının yoğunluğundan hayallerimi ertelemiştim. Yıllar sonra korona döneminde evde kapalı olduğumuz o süreci fırsata çevirip tamamladım. Bu sayede hayallerimi yazdığım listeden biri daha tamamlanarak üstü çizilmiş oldu.

 

‘Elmadan Aşklar’ kitabınızı ne zaman çıkardınız? Nelerden etkilenerek yazdınız?

 

2022 Aralık ayında çıktı. İstanbul benim için yeri çok başka yazılarım da genelde değinmişimdir ama genel olarak her Türk yazarın İstanbul’a bir zaafı değinmişliği vardır. Onun dışında belki insanların güveninden kaynaklı çok fazla insanın hayatının bir kısmını dinlemişimdir. Duygusal olarak bana geçen kısımları yazıya döktüm. Bazen de izlediğim bir sahne dinlediğim bir şarkı ya da düşünme fırsatını bulduğum uzun bir yolculuk…

 

‘Elmadan Aşklar’ kitabınızın konusu nedir kitapta neler anlatılıyor?

 

Elmadan aşklar olay örgüsü birbirinden bağımsız tamamen bazı insanların paylaştığı yaşanmışlıklardan yani tamamen gerçek hayatlardan esinlenmiş bir kitap. Bazen ti ye alınmış bazen de kırılgan, bazen çok aşık, bazen de atarlı insan ilişkilerinin yansıması. Herkesin kendinden bir parça bulabileceği, şiire, yazıya ya da tek bir cümleye sığdırılmış tecrübe edilmiş duygular ve tabi benim dışarıdan ilişkilere bakış açım.

 

 

Yeni kitap çalışmalarınız var mı? Varsa, kısaca söz edebilir misiniz?

 

Şuan ilk profesyonel tecrübemin keyfini çıkarıp yaşadığım acemiliklerin heyecanını içime sindirdiğim bir dönemdeyim. Aynı zamanda geçimimi sağladığım çokta yoğun bir çalışma hayatım var. Dinlenme aşamasından sonra tabi ki çalışmalarım devam edecek bu henüz bir başlangıç. Ama edebiyat tarzından ziyade bu yaz birkaç tane çocuk kitabı ile ters köşe yapmayı planlıyorum.

 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

 

Öncelikle bu süreçte yanımda olan herkese çok teşekkür etmek istiyorum. İlklerin yeri her zaman ayrıdır o dönem yanında gördüğün insanları unutmazsın. Bende bunun vefasını taşıyorum. Gelen iyi ya da kötü ama niyeti iyi olan eleştirilerden çok mutluluk duyuyorum. Bunun dışında her alanda olduğu gibi kendince aşağı çekmeye çalışan malum karakter her yerdeler maalesef. Ben insanlara denemeyi tecrübe etmeyi hatalarla yanlışlarla yol almayı başka hayatlarla meşgul olmak yerine kendi hayatlarına sahip çıkmalarını tavsiye ediyorum. Genel olarak neşeli kıpır kıpır yapımın aksine kitabın biraz duygusal olmasının sebebi çok soruluyor buna da yanıt vermek isterim ki insanlar çok mutlu olduğu anda ‘’a ne kadar da mutluyum’’ diye yazamaz sonuçta.

Kitaptan sözler:

 

‘‘Adem, Havvasına uyacak kadar aşık, Havva hatalar yapmaya meyilli olacak kadar hayat dolu olmasa, yaratıcı bizi dünyada çoğaltmak için başka bir sebep bulamaz mıydı? Bulurdu elbette ancak o zaman dünya böyle büyük bir aşk hikayesi ile başlangıç tohumları serpmezdi. Sevdiğine kavuşunca dünya evine girmek, cennetten dünyaya sürgün edilmiş iki aşığın hikayesiyle başladı...’’

 

‘‘Ait olmadan sahip olamayacağın kadar deli, dibini bulmayacağın kadar derin, vazgeçemeyeceğin kadar dişi…’’

 

‘‘Biz bazı kadınlar; nezaketi, güvenmeyi, anlayışlı olmayı, ileriyi görüp uyarmayı, yeri geldiğinde sahip çıkıp korumayı, aileye verilen değeri en az giyinmeyi, süslenmeyi, eğlenmeyi bildiğimiz kadar iyi biliriz. Ancak söylediği ile eylemleri bir olan, başkasına tavrını, seviyesini koruyan, gerekeni yapmasını bilen adamlar için. Çünkü bir aslanın başı ancak bir aslanın önünde eğilir.’’

 

‘‘Ben aşka inanmayanlardanım. İnsan birden fazla kişiye çekim hissedebilir. Mevzu adam gibi adam, kadın gibi kadın olabilmekte. Bir kişiyi özeli yapıp aile olabilmekte. Evlenmek demiyorum bakın aile olabilmek..

Aile kutsaldır, kalendir, birlikte onu korur ayakta tutarsın.’’

 

 

Yorumlar (0)

Gazete Manşetleri

google reklam

Hack Haber Crack Forum